Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, SODEX Ankara Fuarı’nın açılışını gerçekleştirdi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, ısıtma, soğutma, havalandırma, yalıtım, su arıtma, jeotermal ve güneş enerjisi sistemleri gibi alanların yer aldığı SODEX Ankara Fuarı’nın açılışını gerçekleştirdi. Açılış konuşmasında çevre sorunlarına vurgu yapan Bakan Özhaseki, üretim ve tüketimin aynı oranda artmasıyla birlikte atıkların sorun haline gelmeye başladığını söyledi. Tüketimin bilinçli yapılması gerektiğini dile getiren Özhaseki, “Son 20 -30 yıl içinde çevre tanımı ön plana çıkmaya başladı. Sanayi devrimiyle beraber insanlar üretim ve tüketimi artırdıkları gibi bir taraftan da kentlere göç başladı. Bunun sonucu olarak konut ihtiyacı ortaya çıktı ve üretim ve tüketimin hızlanmasıyla artan atıklar problem haline gelmeye başladı. Dışarıya attığımız atıkların nasıl bertaraf edileceği, tabiatı koruma meselesi tüm bunlar problem olarak karşımıza çıkmaya başladı. Eskiler hayatın 4 şey üzerine kurulu olduğunu söylerler. Bunlar, hava, su, toprak ve ateş. Burada ateşten kasıt elbette enerji kavramı. Havayı, toprağı kirletiyoruz. Ölçüsüzce suyu kullanıyoruz. Enerjiyi de sınırsızca kullanmaya devam ediyoruz. Bunları ne kadar az tüketirsek, ne kadar az bunları kirletirsek tabiata o kadar saygılı davranmış oluruz. Bunları ne kadar çok tahrip eder, kirletirsek tabiat da bizden intikam almaya başlar” diye konuştu.
“AVRUPA'YA KIYASLA SEKTÖRÜN ÖNÜ AÇIK”
Havalandırma, klima, yalıtım ve tesisat sistemleriyle yakından ilgilenenlerin kendine geniş yer bulduğu SODEX Ankara Fuarı’nın katılımcılarına yönelik açıklamalarda bulunan Bakan Özhaseki, Türkiye’de söz konusu sektörlerin, önünün açık olduğunu vurguladı. Avrupa ülkelerine kıyasla inşaat sektörünün de Türkiye’de hareketliliğini koruduğunu belirten Özhaseki, “Bu sektörün önünün açık olmasının bir nedeni de kentsel dönüşümün gerekliliği. Bir taraftan köyden kentlere göç devam ederken diğer taraftan bu ülkenin milli geliri ve refah seviyesi artıyor. Bu artışlarla beraber insanlar daha iyi konutlarda oturmak, daha iyi araçlara binmek gibi konforlara sahip olmak istiyorlar. İnşaat sektöründe durmak bilmeyen bir yol açıklığı var. Çok kısa sürede çok sayıda konutun inşa edilmesi lazım. Bu gerekliliği bir fırsata da dönüştürmeliyiz. Köyden kente göç eden insanların bir gece sabaha kadar çalışarak gecekondu yaptıkları dönemleri çoktan geçtik. Artık akıllı şehirlerin, akıllı binaların, yeşil binaların hayatımıza girmesi gerekiyor. Her türlü yalıtımın sağlandığı, dışarı atılacak atıkların da minimum seviyede tabiata bırakıldığı ve geri dönüşümün sağlandığı yapıların inşa edilmesi gerekiyor” açıklamalarında bulundu.
“SON YILLARDAKİ DEĞİŞİM YÜZYILLARA BEDEL”
Gelişen teknolojiyle birlikte yaşanan değişime dikkat çeken Bakan Özhaseki, büyük bir hızla değişen şartlara ayak uydurmanın önemine de değindi. Özhaseki özetle şunları söyledi:
“Son yıllardaki değişim çok hızlı ve yüzyıllara bedel. Anadolu’ya ilk geldiğimizde insanlar nasıl yaşıyorsa emin olun 1930’lu, 1940’lı yıllarda da aynı şekilde yaşıyorduk. Çocukluğum döneminde kuyulardan su çekilirdi. Babam radyo aldığında tüm komşuların dinlemeye geldiğini hatırlıyorum. Bu değişimi anlamak ve içselleştirmek lazım. Geleceğe doğru da hedeflerimizi ona göre koyup adımlarımızı doğru atmamız lazım. Herkes işini, kurumsal yapısını değişime adapte ederse ayakta kalır. Aksi takdirde durumu gittikçe kötüleşir. Birçok ülkenin sahip olduğu doğal kayaklarımız yok ancak çalışan gayretli insanlarımız var. Bu devlet bu şekilde ayakta kalıyor. Etrafımız ateş çemberi. Bu ateş çemberi içerisinde milli sanayimizi güçlendireceğiz, savunmamızı sağlam tutacağız, kendi içimizde birlik beraberliği sağlayarak kalkınmanın yollarını arayacağız. Hangi ülkede kendisini büyüttüğü, okuttuğu devletine karşı canavarlaşacak bir yapı vardı? Almanya, Belçika, Hollanda 15 Temmuz’u yaşamadı. Dileriz hiç yaşamazlar. 15 Temmuz gününde en büyük gücün insan olduğu, irade olduğu ortaya çıktı. Bugün ülkemiz geldiğimiz nokta itibariyle, yaşanan tüm sıkıntılara rağmen bizleri güzel günlerin beklediğini düşünüyorum.”
