Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "Doğru kentsel dönüşüm yapmak lazım. Bu doğru dönüşümü gerek zemin etüdüne, gerek üstündeki yapıya bilimi, feni ne tarif ediyorsa ona uyarak yapmak lazım. Sonra da bu kentsel dönüşümü adil bir şekilde yapmak lazım ki adı rantsal dönüşüme geçmesin." dedi.
Karabağlar ilçesindeki kentsel dönüşüm alanında incelemede bulunan Bakan Özhaseki, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile İzmir Çevre ve Şehircilik Müdürü Selahattin Varan'dan bölge hakkında bilgi aldı.
İncelemenin ardından gazetecilere açıklama yapan Bakan Özhaseki, Anadolu'nun onlarca medeniyetin hüküm sürdüğü bir coğrafya olmasının yanı sıra değişik kavimlerin depremler nedeniyle yerle bir olduğu bir konumda bulunduğunu söyledi.
Anadolu'nun deprem bölgesi olduğu gerçeğini bilerek hareket etmek gerektiğini aktaran Bakan Özhaseki, coğrafyaya emir vermeden, onun sesine kulak verilerek hareket edildiğinde ayakta kalınabileceğini ifade etti.
Aksi durumda birçok emeğin heba olacağını vurgulayan Bakan Özhaseki, şöyle konuştu:
"Sakarya örneği müthiş bir örnek. Zamanında beğenmediğimiz, ilkel gördüğümüz kavimler bile orada ev yapmamışken, Osmanlı döneminde tek çivi çakılmamışken, cumhuriyet döneminde, az çok 'bu işi biliyoruz' dediğimiz ortamda bu konutların garip garip yapılması utanç verici. Kimseyi suçlamak için söylemiyorum. Planlama yapandan başlayıp, belediyesinden müteahhidine, mimarına kadar herkesin ortak sorumluluğu var. Kolektif bir suçluluk var bu işte. Alt tarafı oynuyor ve oynayacak bundan sonra da. Üstündeki zemin çürük, çamur, balçık. Geliyorsunuz buraya standartlara uygun olmayan bir ev yapıyorsunuz, sonra da elinizi açıp dua ediyorsunuz. Böyle bir şey olabilir mi?"
- "Elimizde bir fırsat var"
Bakan Özhaseki, Türkiye'nin her yerinde bu gerçeklere uygun olarak hareket etmeye çalıştıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
"İstanbul için de geçerli, İzmir için de Anadolu’nun birçok vilayeti için de geçerli. Buralar deprem bölgeleri. Şimdi elimizde bir fırsat var. Birçok kaçak yapı var, birçok niteliksiz yapı var. Bunların bir an önce yok edilmesi lazım. Tarihi, tescilli eserleri kastetmiyorum. Yok etmek kolay ama yaptığınız şeyi bir daha yıkamazsınız. 100 sene yerinde kalır. O zaman doğru kentsel dönüşüm yapmak lazım. Bu doğru dönüşümü gerek zemin etüdüne, gerek üstündeki yapıya, bilimi, feni ne tarif ediyorsa ona uyarak yapmak lazım. Sonra da bu kentsel dönüşümü adil bir şekilde yapmak lazım ki adı rantsal dönüşüme geçmesin. İnsanları da rahatsız etmesin. Rantsal dönüşüm olduğunda hepimizi rahatsız eder."
Karabağlar'daki dönüşüm planlamasında ilk etabın yaklaşık 1 milyon metrekare olduğunu, bir kısım mülkiyetlerin hazineye geçtiğini, bu etapta 2 bin 500-3 bin konutun bulunduğunu dile getiren Özhaseki, planlamada bolca sosyal donatı ve yeşil alan ayrıldığına dikkati çekti.
Özhaseki, yolları geniş, otopark, yürüyüş ve bisiklet yolları doğru olan, okul ve ibadet alanları için cömertçe davranılan bir planlamanın hazırlandığını aktararak, "Mülkiyet bizde olunca cimri davranmadık. Burada yapacağımız iş doğru başladığında, bu çevredeki tüm planlamalar ve dönüşümler doğru devam edecektir. Bakanlığın atacağı ilk adımlar yanlış olursa, vatandaşın hoşuna gitmeyen bir adım olursa arkası da çok iyi gelmeyecek, İzmir için hayırlı bir şey olmayacaktır." ifadelerini kullandı.
Planlamaların son aşamasında olduklarını, askıdan inmesinin ardından uygulama projesi haline getirileceğini kaydeden Bakan Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İller Bankası vasıtasıyla projeleri takip edeceğiz. Yılbaşı olarak hedefliyoruz başlamak için. Ummadığımız engeller çıkarsa bir şey diyemiyoruz. Şundan çok muzdaripiz, her iş rast giderken bazı gruplar birtakım örgütlenmelerle, İstanbul'da daha çok yaşanıyor bu, davalar açıyorlar. Buna 'hukuki değil' diyemezsiniz. O kadar art niyetli ki binlerce insan mağdur oluyor. O hukuki sorunu çözüp işe başlayana kadar aradan seneler geçiyor. Mesela Fikirtepe'de dün bir grup geldi bana, 'babamız rahmetlik gözleri açık gitti' dediler. Niye, 3 avukatın ismini veriyorlar, o avukatlar hakkını alıyorlar aslında, daha fazlasını istiyorlar. Başka hesapları var. O zaman da günahtır. Bunlara engel olunması lazım. İnşallah burada öyle bir şey yaşamayız."
- "Hem sağlıklı hem kimlikli binalar"
Bakan Özhaseki, TOKİ'nin ev yapma sistemine ilişkin yöneltilen bir soru üzerine şunları söyledi:
"Bundan sonra yapılacak tüm konutlarda iki şeyin ön planda olması lazım. Birincisi bu işin sağlamlığı, sağlıklı olması, ikincisi kimlikli olması. Zamanında yapılmış bazı hatalar var ki onları temizleyemiyorsunuz, kama gibi saplanmış olarak duruyor ve içinizi acıtıyor. Bursa'da mesela Ulu Cami çevresinde gökdelen gibi dikilmiş bir sürü bina var, içiniz acıyor. Bu hataları yapmamak lazım. 'Kim hata yaptı' diye sorgulamıyorum. Ama bundan sonra bu tecrübeyle bir taraftan sağlıklı binalar yapmamız lazım. Zeminin çürüklüğünü bilerek, depremselliğini bilerek, statiğini bilerek, ona göre hesaplamamız lazım. Üzerinde yapacağımız bina da insanların konforuna uygun olmalı."
"Artık kimlikli binalar yapmamız lazım." diyen Özhaseki, "Burada yaşayan insanların bir kimliği, değeri var. Her beldede o insanların inanışlarını, yaşantılarını çok rahat söyleyebilirsiniz. Bizim şehirlere bakın, ne söyleyeceksiniz. Bu konuda çalışma yapıyoruz. Bizim yaptığımız her bir işte inşallah hem sağlıklı hem kimlikli binalar ortaya çıkacak. Burada bunun örneklerinden birini vereceğiz." ifadelerini kullandı.